Din; bireylerin çeşitli unsurlarla ilişkilendirdiği ve birçok ritüeli içerisinde barındıran, ahlaki değerler ile kutsal metinler ve yerlere büyük önem atfeden bir sosyo-kültürel sistem olarak ifade edilebilir.
Din tarihi, insanlık tarihi kadar eski olup ilk çağlardaki ilkel kabilelerden günümüzdeki modern toplumlara kadar her devirde insanlığa yön vermiştir. Kimi zaman birbirini etkileyen bu dinler kimi zaman da çeşitli sosyal kurumlarla ilişkileri çerçevesinde incelenmiştir.
Dini İnançlar Ve Bazı Sosyal Kurumlarla İlişkisi
Dinin tarih boyunca üstlendiği toplumsal işlevler, çoğunlukla kurumlar üzerinden gerçekleşir. Dinin ilişki içinde bulunduğu kurumlardan bazıları; eğitim, hukuk, bilim, aile, iktisat ve ahlak olarak sıralanabilir.
Yine dinle sık sık aynı ortamda tartışılan bilim dallarından özellikle felsefe, psikoloji ve sosyoloji de bazı yükseköğretim kurumlarında din felsefesi, din psikolojisi ve din sosyolojisi gibi ders isimleri ile okutulur. Dini inançların çeşidine ve coğrafi mekanlara göre bu başlıklar değişkenlik gösterir.
Bazı Yaygın Dini İnançlar
Günümüzde dini inanç denildiğinde akla ilk olarak İslamiyet, Hristiyanlık ve Yahudilik gelir. Oysa pek çok kültürün, ülkelerin ve hatta şu an konumunu tam olarak tespit edemediğimiz kabilelerin bile kendilerince inandığı bir dinleri bulunur.
En bilinen dini inanç örneklerden bazıları:
- Hinduizm
- Budizm,
- Zerdüştlük
- Jainizm
- Sihizm
- Şintoizm
- Taoizm
- Tenrikyo olarak sıralanabilir.
Bunlara ek olarak bazı geleneksel dinler de bulunur. Bu dinlerin çeşitliliği kimi zaman kargaşalara yol açar. Hatta akla gelen dinlerden Hristiyanlık, İslamiyet ve Yahudilik bile kendi içerisinde çeşitli kollara ayrılır ve dine dayalı olarak ortaya çıkan birtakım çatışmalar aynı din mensuplarının farklı inanç kolları arasında yaşanır.
Yaygın Dini İnanışlar Ve Oranları
ABD Pew Araştırma Merkezi raporunun verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 32’sini oluşturan Hristiyanlar ve dünya nüfusunun yüzde 23’ünü oluşturan Müslümanları şaşırtıcı biçimde yüzde 15 oran ile Hindular izler.
Yahudiler ise listeye ancak yüzde 7’lik oranı oluşturan Budistlerden sonra yüzde 0,2 oranında ve beşinci sırada girebilmiştir. Ancak oranlara bakılarak dinler ve buna bağlı olarak ülkeler arasında gelişmişlikte paralellik olduğu söylenemez.
Herhangi Bir Dini İnancı Olmayanlar
Kimi insanlar dünyevileşmenin getirdiği çeşitli etmenlerle farkında olmadan dinden uzaklaşırken bazıları bilinçli olarak herhangi bir dini benimsemiyor. Aile ve toplum baskısına bir tepki olarak da dinden uzaklaşanlar eklenince neredeyse dünya nüfusunun yüzde 16’sı Pew Araştırma Merkezi verilerine göre dinsiz grubunda yer alıyor. Bu oran ise birçok din mensubu kesimlerin oranını ardında bırakıyor.
Dinler Arası Çatışmalar
Dini çatışmaların tarihinin din tarihi kadar eski olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çünkü gerek ilahi gerekse diğer dinlerin ortaya çıkışından itibaren dinsel kargaşalar da baş göstermiştir. Kimi zaman çatışmalar vahşet denebilecek boyutlara ulaşmış kimi zamanda bireyin kendi içerisinde manevi dünyasında varlığını sürdürmüştür.
Dinsel Çatışmaların Bireyin Duygu Dünyasına Etkileri Ve Çözüm Yolları
Kişiler daima dinin toplumsal kargaşalarının en büyük etkilenenleridir. Harap olan toplumsal yapıların aksine duygusal olarak kolay toparlanamayabilirler. Ayrıca bu kargaşa kişinin iç dünyasında kendisinin sebep olduğu bir bunalım yoluyla da gerçekleşebilir. Özellikle çocuk yaşta ebeveynler tarafından dayatılmış bir din vardır ve çocuk büyüdükçe bu dini sorgulamaya başlar.
Ailesinden, çevresinden ve belli bir yaştan sonra özellikle kendi içi sesinden tatmin edici cevaplar alamadığında bu dinden uzaklaşma yoluna gider. Bu aşamada cevabını istediği şekilde alabildiği başka dini inançlar olursa onlara yönelir.
Tüm dinler onun için mantıksızlıklar içeriyor ise bu kez tüm dinlere sırtını döner ki bu durum onu artık dinsiz olduğu gerçeğiyle karşı karşıya getirir. Bu kez dinsiz olmanın verdiği bazı sorunlar baş gösterir. Kişi kimi zaman dinsiz olmayı vatansız olmak veya vasıfsız olmak gibi çeşitli durumlarla özdeşleştirir.
Özellikle ailelerin baskısıyla tekrar bir dine inanmak zorunda bırakılabilir. Dünyanın her yerinde rastlanabilecek bu vakaların sayısı ülkemizde de günden güne artmaktadır. Bu noktada özellikle aile ilişkilerinin sekteye uğraması bir ilişki uzmanı yardımını gerektirecektir.
Terapikoltugu.app olarak gerek ilişkilerde gerekse iç çatışmaların yarattığı çeşitle kaygılarda danışanlarımıza her türlü online desteği vermekteyiz. Türkiye’nin en sevilen online terapi platformunda yüksek lisans sahibi psikologlarımızla çekincesi olan veya zamansal ya da mekânsal engeli bulunanlar için uygulama üzerinden alınabilen randevular sonrası başlayan seanslarla güvenilir destek sağlamaktayız.
