Destek Alanları
Kilo verme ve alma problemleri
Her bireyin; boyu, yaşı, kilosu, cinsiyeti, günlük fiziksel olarak aktifliği bireyin alması gereken enerjiyi hesaplamamızda yardımcı olur. Vücudumuza gerekenden fazla kalori (enerji) alındığında kilo artışı, gerekenden az alındığında ise kilo verme sorunları yaşanır. Tabi ki stres, hastalık, hormonel problemler, uyku düzeni, egzersiz, ilaç kullanımı gibi kilomuzu etkileyen birçok yan faktör vardır. Ancak bireye özgü beslenme programı ve kalori kısıtlaması / artışı bizi her zaman ideal kilomuza ulaştırır. Fazla yağlanmanın vücutta zararları olduğu gibi zayıf ve vücudu mineral, vitaminden yoksun bireyin bağışıklık sistemi zayıflamış ve birçok hastalığa karşı savunmasız demektir.
Cilt sağlığı
Besinlerin vücudumuzun her bölgesi için farklı bir önem taşırlar. Beslenme bilimi saç telimizden ayak tırnağımıza kadar etkin olan kırktan fazla besin öğesini her gün almamızın gerekli olduğunu belirtiyor. Vitaminler ve mineraller cildinizin beslenmesi için gereklidir.
Hastalık ve sonrası beslenme
Çağımızın bize kattığı birçok hastalıkla karşı karşıyayız. Fazla kiloların düşürdüğü bağışıklık sistemi, hareketsiz yaşamın olumsuz etkileri, iş/ev sorumlulukları ve stresi bir de üzerine yanlış beslenme eklenince kolesterol, tansiyon, diyabet gibi birçok kronik rahatsızlıklara erken yaşta yakalanabiliyoruz. Düzenli kan tahlilleri, ilaç kullanımı, ilaçların yan etkileri ile işimizi daha çok zorlaştırırken neden aktif bir yaşam ve sağlıklı beslenme ile bu tür hastalıklara bir savunma mekanizması geliştirmiyoruz? Kalp damar hastalıklarının ilk nedeninin sigara, ikinci nedeninin fazla kilolar olduğunu biliyor muydunuz? Karaciğer yağlanması, Çölyak hastalıkları gibi birçok hastalığın beslenme ile düzelebileceğini biliyor muydunuz? Gastritte asitli gıdaların yasak olduğunu ve masum görünen domatesin yasaklı sebzemiz olduğunu biliyor muydunuz? Bilmediğiniz ve öğrenmek istediğiniz, hastalıklardan kurtulmak veya hiç yakalanmamak için mutlaka bir uzmandan yardım alınız.
Obezite
Amerika Birleşik Devletlerin’de yapılan bir çalışmaya göre günümüzde 2 insandan 1’i obez, 4 insandan 1’i ise ağır obezdir. VKI (kilomuzun, boyumuzun karesine bölümüdür); bu değer 30 ve üzeri ise obez olarak nitelendirilirsiniz, çok basit bir matematik hesabıyla kendi VKI’nızı kontrol edebilirsiniz. Uzun yıllar boyunca ihtiyaç duyulandan fazla enerji alımı ve genetik obezitenin sebeplerinden sayılırken; Tip 2 diyabet, kolesterol, tansiyon, kalp hastalıkları, inme, kemik kanseri, yaşam kalitesinin düşmesi ve uyku apnesi gibi obezitenin birçok olumsuz yan etkisi görülmektedir. Ulusal olarak yaygın ve birçok hastalığın nedeni olan obeziteyi sadece beslenme alışkanlıklarıyla düzeltebilirken, diyet programlarını daha fazla önemsemek ve kendimize gerekenden daha fazla değer vermeliyiz. Siz de kendiniz ve geleceğiniz için adım atmaya geç kalmayın.
Sporcu beslenmesi
Fiziksel aktivitenin vücudumuza kazandırdığı birçok fayda vardır. Oksidatif stresi baskılama, iltihap yükünü azaltma, enerji harcayarak kilo kontrolünü sağlama, bağırsak geçirgenliğini sınırlandırma, bağırsak motilesi, safra asidi, hormonlar gibi birçok alanda etkin rol oynarlar. Ancak, bilinçsiz yapılan egzersizlerde ise tersi durum olarak; kilo alma, kas kayıpları, stres kırıkları, iltihaplanma gibi birçok probleme neden olabilirler. Doğru beslenme ve bilinçli yapılan egzersiz ile birlikte; bağışıklık sistemi ile etkileşime girerek vücudumuzda enerji dengesi sağlanıp daha fit ve sağlıklı bir beden elde edilebilir. Egzersiz tipleri aerobik ve anaerobik olarak ikiye ayrılır. Danışanımızın öncelikle yağ yakması mı gerektiğini veya kas kütlesini mi arttırmamız gerektiğine karar veririz. Daha sonra sporu haftada kaç gün ne kadar sürede yapacağı, hangi spor ile uğraştığı bizim besinlerimizi ve ek gıdalarımızı belirlemede temel sorularımızdır. Daha sonra protein oranına, kafeinine, su ve mineral tüketimine, ek gıda kullanıp kullanılmaması gerektiği hesaplanarak diyet planımızı oluştururuz. Bilinçli yapılan egzersiz ve diyet birleştiğinde hayatınızdaki bazı alışkanlıkların daha çabuk değiştiğini siz de fark edeceksiniz.
Hamilelik ve sonrasında beslenme
Gebelik esnasında ne kadar kilo almam sağlıklı, bu kiloları ne kadar sürede verebilirim gibi birçok endişeli soru almaktayız. Tüm soruların cevaplarını aramakta oldukça haklısınız ve sizden beslenen bebeğiniz için endişelenmeniz oldukça normal. Ayrıca, annenin hamileliğin farklı trimestırlarında duyduğu enerji, alması gereken kilo, kalori ve protein ihtiyacı farklıdır.
Ancak sosyal ağlarda oldukça bilgi kirliliği bulunması sebebiyle tüm endişeleriniz ve sağlıklı bir hamilelik süreci için uzmandan tavsiye almanızı ve bilinçli bir hamilelik periyodu geçirmenizi öneririz.
Vejeteryan beslenme
Vejetaryenlik, kısaca diyette hayvansal hiçbir etin (kırmızı et, tavuk, balık ve diğer deniz hayvanları) olmaması, sekonder hayvansal ürünlerinin (yumurta, süt, süt ürünleri) sınırlı miktarda veya tercihe bağlı olması durumudur. Veganlık ise sekonder hayvansal ürünler dahil hiçbir hayvansal ürünlerinin tüketilmediği veya kullanılmadığı (yün, ipek dahil) yaşam tarzı biçimidir. Uzmanlar tarafından sağlıklı planlanan vejetaryen diyet programları; besleyicilik yönünden yeterli olup bazı hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde kullanılabilir ve ideal kiloya ulaşım sürecini hızlandırabilir. Ancak, vegan bireylerin diyetlerinde protein, demir, çinko, B12 ve D vitamini, omega-3 yağ asitleri alımı ve miktarı çok önemlidir. Burada; aslında doğru planlanan vegan diyetin birçok olumlu etkisi görülürken, bilinçsiz yapılan vegan diyetlerinin ise vücutta makro ve mikro besin eksikliklerinden kaynaklı birçok probleme yol açabileceğini görmekteyiz.