Zorlayıcı bir deneyim, travmatik bir olay sonrasındaki süreçte verilen stres tepkileri herkeste farklı olabilir. Bu birçok faktöre bağlı olarak değişmektedir. Özellikle deneyim sırasındaki hayati risk düzeyi, sonrasında fiziksel ve duygusal ihtiyaçların karşılanması, güvenli bir ortama geçiş ve rutinlerin korunması, medyadaki haberlere maruz kalma oranı vb.
Bu süreçte çocuklarda regresyon(gelişim yaşıyla uyumlu becerilerinde gerileme), duygusal zorlanmalar, bakımverene her zamankinden çok yakınlık ihtiyacı, tekrarlayan sorular ve oyun temaları; gençlerde ve yetişkinlerde ise öfke, riskli/dürtüsel davranışlar, ilişkisel problemler, çaresizlik, geleceğe dair umut kaybıyla beraber intihara meyilli düşünceler oluşabilmektedir.
Psikolojik dayanıklılık ise hepimizde belirli düzeyde var olan ve farkındalık ile gelişebilen bir koruyucu faktördür. Hayatın bizlere hangi olumsuz deneyimleri yaşatacağını kontrol edemeyiz ancak psikolojik dayanıklılığımıza (rezilyans) özen gösterebilir ve uyumlanma kapasitemizi arttırabiliriz.
Bu noktada bireylerin kendi ihtiyaçlarına devamlılıkla bakabilmesi çok kıymetli… Olumsuz yaşam deneyimlerine karşı adeta bir bambu gibi esneyebilmek ve sonrasında devam edebilmek için..
İhtiyaçlarınız konusunda farkındalık kazanmak ve onları gözetebilmek psikoterapi ile mümkün…