Çoğumuz için çevremize gösterdiğimiz hallerimiz farklıdır. Acaba başkalarının onayını gözetmediğimiz, diğerlerinin düşüncelerini aldırmadığımız ve özgürce kendimizi olduğumuz gibi kabul ettiğimiz kendimiz nasıl olurdu ? Sahi, gerçek kendimizi tanımıyor muyuz ? Düşüncemizi ve duygularımızı eleştirilme veya yargılanma kaygısı olmadan kabullenebiliyor muyuz ? Veya istemediğimiz bir görev ya da sorumluluğa karşı “ben bunu istemiyorum” diyebiliyor muyuz ?
Bir maske var bir de onun altındaki gerçek ben. Maskenin altındaki gerçek beni dünyaya göstermekten çekiniyorsak bunun nedeni en başta sizin gerçek halinizi kabul etmediğiniz içindir. Biz kendimizi olduğumuz gibi kabullenemezsek çevremizdeki insanlar bizi kabul edebilir mi ? Belki de bu mutsuzluğumuzun nedeni kendimizdir. Kendimizi olduğumuz gibi kabul etmiş olsaydık yetersizlik, suçluluk ve değersizlik gibi duyguları hissediyor olur muyduk ?
Yüzleşmekten korktuğunuz şeyler için birçok farklı yöntemle kendinizden kaçabilirsiniz. Fakat; mutsuzluk, bir şeylerin içinize sinmemesi, huzursuzluk, kaygılı olmak gibi hissiyatlar kendiniz olmadığınız ve iyi hissetmediğiniz konusunda yol gösterici işaretler olabilir. Bunlar sayesinde maskenin altında yatan gerçekleri ve çevrenize yansıttığınız size ait olmayan diğer beni fark edebilirsek o zaman gerçek beni kabullenip psikolojik olarak daha iyi hissedebilirsiniz.
Gerçek beni yansıtmaya başladığınızda çevrenizdeki insanlar tarafından eleştiriliyorsanız ve size “sen çok değiştin eskiden böyle değildin” gibi söylemlerde bulunuyorlarsa bu sizin yanlış yolda olduğunuzdan mı yoksa çevrenizdeki insanların da gerçek olmayan ben gibi maske takmasından mı ? bu noktada sizden istenilen gerçek olmayan bene dönüşmenizse öncelikli olarak diğerleriyle aranıza sağlıklı bir sınır çizebilirsiniz. Eğer gerçekten psikolojik olarak iyi hissetmek ve doyuma ulaşmak istiyorsanız kendinizi önceliğe alıp diğerlerinin söylediklerini ikinci plana almalı ve gerçek benin dediği şeyleri önemsemelisiniz.