Belki de konuşmaktan en çok kaçındığımız konudur duygularımız. Kimi insanlar duygularını konuşmaktan, kimi insan ise duygularını ifade etmekte güçlük çeker. Peki bizi bu kadar sıkıntıya sürükleyen bu duygularımız ne zaman bir problem haline gelir?
Duygularımız; yaşadıklarımızı, hissettiklerimizi göz ardı etmemizle aslında sorunumuzun ilk temelini atmış oluruz. Bastırılan duygu zamanla güçlenmeye başlar. Güçlendikçe bilinçsiz bir şekilde içimizde yoğun bir öfke hissetmeye başlarız. Öfkenin sebebini anlamamakla beraber yönetememeye başlarız.
Öfkenin desteklendiği durumların başında; anlaşılamamak gelir. Birey anlaşılamadıkça yalnızlaştığını düşünmeye başlar. Duygu durumunda bozulmalar pek çok durumun ortaya çıkmasına öncülük edebilir. Farkına vardığımız duygularımızdan sonra “Neden bu duyguyu hissediyorum?” sorusunu sorabiliriz kendimize. Bu durumlarda en sağlıklısı duygularımızı keşfettiğimiz süreci beraber ele alabilmek için uzman bir psikolog ile ilerlemek olacaktır. Kişiye kötü hissettiren duygular üzerine çalışarak, sebebini beraber ortaya çıkartıp temeldeki ana duyguyu kontrol edebilmek için terapi süreci hakkında beraber bir yol haritası çıkartmak hedeflenir.
Peki siz duygularınızı nasıl ifade etmeyi tercih ediyorsunuz?