John Gardner'ın romanında yaşamın gizemleriyle kafası karışan kahraman bilge, bir rahibe başvurur ve o da iki basit ifade, altı korkunç sözcük sarf eder:
"Her şey yok olur ve seçenekler dışlanır."
Seçenekler dışlanır-bu cümle pek çok karar verme zorluğunun merkezinde yer alır. Her 'evet' için bir 'hayır' olmalıdır. Kararlar pahalıdır, çünkü vazgeçmeyi gerektirmektedir.
Bağışlanan Terapi'den alıntıladığım bu bölümün ilerleyen satırlarında Yalom, karar vermeyi bir sınır deneyim olarak tanımlar. Karar verme kişinin diğer olasılıklarla olan bağını koparır. Kişi karar vererek bazen bir kadını, bazen bir adamı, bir okulu, bir kariyeri seçmekte ve diğer olasılıkları terk etmektedir.
Karara giden yol zordur, çünkü kararlar içinde sonluluk ve zeminsizlik barındırır. İşte bu yüzdendir ki her karar kişiyi kaygıyla dolu bölgeye çeker.
Bu ikilem üzerinden karar vermek kişiyi derin kaygının içerisine iter. Kişi bir kez karar verdikten sonra geçmişte yaşadığı huzursuzluk yerini sakinliğe bırakabilir ya da tam tersi diğer seçeneği dışladığı için bu karardan pişmanlık duyabilir...Ancak sonuç ne olursa olsun kişi karar vererek hayatının seyrine müdahale etmiş ve yaşama sorumluluğunu böylece üzerine almıştır.